bela ve musibet   (259 içerik bulundu)

Müslümanın Deprem ve Doğal Afetlere Bakışı Nasıl Olmalıdır?

Bir Müslümanın deprem ve doğal afetlere bakışı nasıl olmalıdır?

Hasbîlik (Her Durumda Allah’ın Rızasını Gözetmek) İle İlgili Hadisler

Hasbilik ne demek? Her durumda Allah'ın (c.c) rızasını gözeten kulların fazileti nedir? Hasbilik ile ilgili hadisler...

Bir Mü’min Yaşanan Felaket ve Afet Gibi Hâdiseleri Nasıl Okumalı?

Geçen ay ülkemizde yaşanan ve “asrın felâketi” olarak adlandırılan şiddetli depremlerle yüreklerimiz yandı, pek çok kardeşimiz vefât etti. Bir mü’min, bu hâdise

Cafer-i Sadık Hazretleri Kimdir?

Cafer-i Sadık Hazretleri kimdir? Caferî fıkhının kurucusu İmam Cafer-i Sadık Hazretleri’nin hayatı, güzel ahlakı, faziletleri, tevazusu, takvası, nasihatleri, v

Esmaül Hüsna Nedir?

Esmaül Hüsna nedir, ne anlama gelir? Esmaül Hüsna, ne demek? Allah’ın güzel isimleri (99 ismi ) nelerdir? Esmaül Hüsna’nın fazileti ve sırları. Şifa ve sırlarıy

Besmele-i Şerif Duası | Besmele ile İlgili Hadisler

Besmele ile ilgili hadisler nelerdir? Besmelenin Arapçası, okunuşu, anlamı, önemi ve fazileti.

Osman Nuri Topbaş Hocaefendi'den Depremle İlgili Açıklama

Osman Nuri Topbaş Hocaefendi, ülkemizde meydana gelen depremlerde vefat eden kardeşlerimiz için, resmi web sitesinden “Aziz milletimizin başı sağ olsun!” başlı

Kur’ân’ın Hükümlerini Tatbik Etmenin Fazileti

Kur’ân-ı Kerîm’i okuyup anlamanın ve üzerinde tefekkür etmenin asıl maksadı, onun hükümlerini tatbik etmek, hayatın her alanını Kur’ân’la nurlandırmak, her an o

Her Müslümanın Bilmesi Gereken Dînî Bilgiler

Bir Müslümanın mutlaka bilmesi gereken temel dini bilgileri sizler için soru-cevap şeklinde derledik.

“Fakirliğe Karşı Kendine Bir Zırh Hazırla” Hadisi

“Eğer beni seviyorsan, o halde fakirliğe karşı kendine bir zırh hazırla. Çünkü fakirlik, beni sevene yüksekten inen bir selden daha çabuk ulaşır” hadisini nasıl

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.